Verimlilik Arttırma Teknikleri

20.08.2021



En basit tanımıyla girdilerin çıktılara oranı olarak tanımlanmaktadır. Dünyada ilk kez 1921 yılında «Alman Ekonomisini Rasyonelleştirme Kurumu» verimlilikle ilgili çalışmalar yapmak üzere kurulmuştur. 1944 yılında uluslararası çalışma örgütü yayınladığı Philadelphia bildirisinde, savaş sonrası Avrupa’nın kalkınabilmesi için yüksek verimlilik sağlanması gereğini vurgulamıştır.
Aynı zamanda verimliliğin ne olmadığının da açıklanması gerekmektedir. Kişileri robot gibi çalıştırmak anlamına gelmez, onların kişisel ihtiyaçlarını da düşünmemiz gerekir. Tek başına maliyetleri azaltmak da verimliliği arttırmak anlamına gelmez. Üretim miktarının artması verimliliğin arttığı anlamına gelmez, çünkü giderler veya diğer faktörler de artmış olabilir. Karlılık da verimli çalışma anlamına gelmez, çünkü düşük verimlilik de çalıştığınız ürünler Pazar özellikleri dolayısıyla yüksek karlı olabilir. Son olarak verimlilik kaliteyle özdeşleştirebileceğimiz bir şey değildir.
Mal ve hizmetleri meydana getirirken üretim faktörlerini bir araya getirmemiz gerekir. Üretim faktörleri derken emek-doğa-sermayenin yanısıra mekan, enerji, know-how, teknolojinin de sürece dahil olduğunun bilinmesinde fayda vardır.
Verimlilik sadece basit bir oran değildir. Verimlilik üretimle ilgili bir kavram olmaktan çok bir yaşam felsefesidir. Bir toplum ya da ülke açısından ilerlemenin ve sürekli kalkınmanın anahtarıdır. Her zaman daha iyisini yapmak mümkündür anlayışıyla mevcut durumu iyileştirme arzusudur.
4 Aşamadan oluşmaktadır. Eğer verimlilik yönetimine geçilecekse işletmeler verimsiz çalıştıklarını kabul edeceklerdir. 2. aşamada işletmeler verimli çalışmaya verimlilik artışına karar vermelidirler. 4. aşamaya geçmeden önce de iş gören ve yöneticilere bu kararların uygulanabilmesi için yönetim tarafından gerekli imkan ve olanaklar sağlanmalıdır. Son aşama ise harekete geçme aşamasıdır. Verimlilik artışı ile ilgili programlar yapılır, verimsizliğe sebep olan noktalara lokalize olunur. Burada önemli olan bu çalışma ve çabaların yönetim tarafından kesinlikle desteklenmesi gerekir. Şirketin rekabet edebilir karlı olması, işçinin lehindir, çünkü bu daha yüksek ücret ve iş güvencesi demektir. Verimlilik faaliyetlerinin özü, maliyet termin gibi ortak faaliyet alanlarındaki verimi arttırmak, dolayısıyla pastayı büyütmektir. Böylelikle, verimliliğin arttırılması işçinin yararına olduğu açıkça görülmektedir.
Yüksek verimlilik, daha yüksek yaşam standartlarıyla bağlantılıdır
Bir ekonomi, imalat işlerini daha düşük verimlilik hizmet işleriyle değiştirdiğinde, yüksek yaşam standartlarını korumak daha zordur
Rekabet ile karşılaştırıldığında daha yüksek verimlilik, pazarda rekabet üstünlüğüne neden olur
Fiyatlandırma ve kar etkileri
Bir endüstri için yüksek verimlilik, yabancı endüstrinin yerini alması olasılığını azaltır
 





Follow us